14.05.2025
Yağmur Değer
Tuyun Akademi Mentörü
Uzun ve yorucu sınav döneminde motivasyon kaybına neden olan birçok unsur sayılabilir. Bana göre motivasyon kaybına en çok neden olan unsurlar şunlardır:
Motivasyon Kaybı Yaşayan Öğrenciler için Etkili Tavsiyeler
Başarıya ulaşmak için gidilen yoldaki en büyük engellerden birinin motivasyon kaybı olduğunu düşünüyorum. Doğru çözüm yolları ve tekniklerle motivasyon kaybını yenebiliriz. Motivasyon kaybını ortadan kaldırmak için etkili olan tavsiyelerimiz:
1. Gerçekçi ve Ulaşılabilir Hedefler Belirlemeliyiz
Hedeflerimizi bilerek bu süreci geçirmek motivasyon sağlar. Hedeflerimizi belirlerken kendimizi de tanımamız önemlidir çünkü kendimizi ne kadar iyi tanırsak hedeflerimizi ona göre belirleyerek yapabileceklerimizi bilebiliriz. Hedeflerimizi belirlerken kendi isteğimizle bunları belirlemek önemlidir çünkü birinin zoruyla bu hedefleri belirlemek isteksizliğimizi daha da çok artırabilir. Hedeflerimizi belirledikten sonra günün sonunda bu hedeflerimizi tamamlayabilmemiz başarma hissini getirir ve motivasyonumuzu arttırır. Mesela bir program oluşturup hedeflerimizi bir yere yazıp tamamladığımız her hedef için bir tik attığımızda içimizde bir şeyi başarma hissi uyanacak ve bu da kendimize olan özgüvenimizi artıracaktır. Hedefleri belirlerken onları küçük gruplara ayırabiliriz. Önce günlük yani kısa vadeli sonra aylık yani uzun vadeli hedefleri gruplandırabilir. Böylece daha düzenli çalışmaya başlayabiliriz. Ayrıca özel hedefler koymak başarımızı artırabilir. Mesela “Matematikte daha iyi olmak.” yerine, “Her gün 20 matematik sorusu çözmek.” gibi kısa ve öz hedefler koyabiliriz. Yukarıda da belirttiğim gibi bir şeyi başarma hissi motivasyonumuzu artıracaktır.
2. Çalışma Ortamımızı Düzenlemeyiz
Çalışma ortamı hem motivasyon hem de verimlilik açısından önemli bir unsurdur. Çalışma ortamında bulunan dersle ilgisiz her şey dikkatimizi çok çabuk dağıtabilir. Dikkatimiz dağıldıkça yapacaklarımızı ertelemeye başlarız. Ertelenen her şey motivasyonumuzu düşürür. Bunların olmaması için çalışma ortamında daha az eşyayla çalışmalıyız. Sadece dersle alakalı işlerimizi o ortamda halledip diğer işlerimiz için o masayı kullanmadığımızda o yerin sadece ne için ayrıldığını unutmayız. Bunların yanında çalışma ortamımızın sessiz ve rahat bir yer olmasına da dikkat etmeliyiz çünkü yine alakasız eşyalar gibi gürültüde çok fazla dikkat dağıtıcı olabilir.
3. Mola ve Ders Çalışma Saatlerimizi Düzenlemeliyiz
Mola ve ders vakitlerimizin zamanlarının ayrı olduğunun bilincine vararak ders çalışmaya başlamalıyız. Yani ders çalışmaya başladığımızda sadece ders çalışmalı; mola yaparken de sadece dinlenmeliyiz. Ders çalışma ortamımızın düzeninde de konuştuğumuz gibi ders dışında bir şeylere odaklanmak bizim için olumsuz bir şeydir bunu yapmaktan kaçınmak için vakitlerimizi ona göre ayarlamalıyız. Dikkatimizin çok dağılması yani sürekli ders esnasında başka şeylerle ilgilenmek odağımızı düşürdüğü için ders çalışma verimimizi de düşürecektir. Ayrıca ders çalışırken odaklanmada sorunlar yaşıyorsak farklı teknikler kullanarak ders çalışma rutinlerimizi destekleyebiliriz. Bu tekniklerin bazıları şu şekilde sıralanabilir:
1. Pomodoro Tekniği (Zaman Yönetimi Yöntemi)
📌 Nasıl Uygulanır?
💡 Faydaları:
✅ Dikkatimizi daha uzun süre korumanıza yardımcı olur.
✅ Beynimizin sürekli uyanık kalmasını sağlar.
✅ Zihinsel yorgunluğumuzu önler.
2. Feynman Tekniği (Öğrenmeyi Derinleştirme Yöntemi)
📌 Nasıl Uygulanır?
💡 Faydaları:
✅ Konunun derinlemesine anlaşılmasını sağlar.
✅ Eksik noktalarımızı fark etmemize yardımcı olur.
✅ Öğrendiğimiz bilgiyi kalıcı hale getirir.
3. Konuları Hikâyeleştirme ve Çağrışım Teknikleri
📌 Nasıl Uygulanır?
💡 Faydaları:
✅Özellikle ezber gerektiren konularda öğrenmemizi kolaylaştırır.
✅ Bilgileri daha hızlı hatırlamamızı sağlar.
Bu 3 teknik gibi birçok teknik daha vardır. En etkili olarak ben bu üçünü düşünüyorum. Kendimde bu şekilde bunları uygulayarak çalışmıştım. Özellikle Pomodoro tekniğini dikkatimizi toparlamak amaçlı kullanarak daha etkili ve verimli bir çalışma yapabiliriz. Konuları hikâyeleştirmek ve çağrışımlı çalışmak hem ders çalışmayı eğlenceli hâle getirir hem de konuları kolayca hatırlamamızı sağlar. 🚀 📚 💡
Bir mentör olarak ise kendi sınav dönemimde motivasyonumu yüksek tutmak için yaptığım maddelerden birkaçını şu şekilde sıralayabilirim:
Sınav dönemi hepimiz için zorlu bir süreç. Ama ne için bu zorluğa girdiğimizi unutmamamız gerekir. O yüzden hedeflerimizin farkında olmak, neden bu sınav için çabaladığımızı unutmamak için farklı hatırlatıcılar oluşturabiliriz. Mesela ben üniversite sınavına hazırlanırken hedeflediğim üniversitenin ve bölümün küçük fotoğraflarını masamda bir köşeye koymuştum. Aynı zamanda ders çalıştığım bilgisayarımın arka planı da bu fotoğraflardan biriydi. Böylece her ders çalışmam bittiğinde, hedefime bir adım daha yaklaştığımın farkında oluyordum. O fotoğrafları görmek, orada olabileceğimi hayal etmek bana her zaman motivasyon kazandırıyordu. Hedeflerimizin sürekli gözümüzün önünde olması orada hayallerimizi kurabilmek eminim ki motivasyon anlamında çok şey katacaktır.
Hedeflerimizin farkında olmak bu konuda işimize çok yarar. Hedeflerimizin farkında olarak masaya oturursak hem motivasyonumuz artar hem de ne yapmamız gerektiğini daha iyi biliriz. Başarmak istediğimiz bir şey var. Hatalarımızdan ders çıkartmazsak başarmamız da oldukça zor olacaktır. Bunu düşündüğümüz zaman hatalarım benim motivasyonumu düşüren olaylar olmaktan çıkar. Ben güzel bir okul, güzel bir bölüm istediğimin farkındaysam denemelerimde veya ders çalışma rutinimdeki yanlışlardan ders almam gerektiğinin farkında olmalıydım. Bu hatalarımı bilmek, onları düzeltmeye çalışmak ve sonuçta onları düzeltebilmek beni daha çok mutlu ediyordu. Böylece daha da motive oluyordum.
Kimseden kastım tabii ki herhangi bir insanla değil alanında uzman olduğunu düşündüğüm hocalarımla her düştüğümde, motivasyon olarak kendimi kötü hissettiğimde onlarla konuşup kendimi daha iyi hissetmeye çalışıyordum. Çünkü dediğim gibi sınav dönemimiz çok zor ve uzun bir süreç. Bu yolda süreç hakkında bilgisi olan insanlardan yardım almak kendimi iyi hissettiriyordu. Hem de yalnız olmadığımı hissediyordum. Yalnız olmadığını hissetmek bence insana mutluluk veriyor. Çünkü yalnız olduğumu düşünseydim muhtemelen günün sonunda bırakıp gidebilirdim. Bunu yaşayanın bir tek ben olmadığımı aynı şekilde duyguları hisseden bir sürü insan olduğunu da biliyordum.
Yukarıda da bahsettiğim gibi hedeflerin bu dönemde çok büyük etkisi var. Kendime hem kısa hem uzun vadeli hedefler koyup bu hedefleri başardıkça da küçük ödüller veriyordum. Bu küçük ödüller hem kafamı rahatlatmak hem de motivasyonumu arttırmak açısından büyük öneme sahip oluyordu. Mesela ben planlarımı haftalık yapıp daha sonrasında günlere bölerek çalışıyordum. Haftalık planım uzun vadeliyken günlük planımda ise sadece o güne odaklı kısa vadeli planlarım oluyordu. Günlük hedeflerimi bitirdiğimde o günün yoğunluğuna göre kendime küçük ödüllendirmeler yapıyordum. Mesela bu bazen bir bölüm diziyken bazı zamanlarsa arkadaşlarımla dışarda vakit geçirmek oluyordu.
Motivasyon Kaybını Aşmak İçin Günlük Rutinler ve Alışkanlıklar
Motivasyon kaybını yok etmek için yazımızın başından beri dediğimiz gibi hedeflerimizin çok önemli olduğunu her defasında vurguluyorum. Aynı zamanda hedeflerimizin yanı sıra günlük rutinlerimiz ve alışkanlıklarımız da önemlidir.
Sabah rutinleri aslında o gün içinde neler yapacağımızı güne nasıl başlayacağımızı etkiler. Bu yüzden sabah rutinlerinin bence genel olarak başarılı insanların hayatında çok büyük bir önemi vardır. Kendimde buna çok dikkat etmeye çalışırım. Sabahları kalkıp boş boş yatakta zaman geçirip daha sonrasında geçiştirilmiş bir kahvaltıyla ders çalışmaya başladığınız zaman motivasyon ve istek açısından çok düşük bir durumda olabilirsiniz. Bunu engellemek adına sabah kalktığımızda o güne ait küçük bir planlama; sağlıklı, yorucu olmayan bir kahvaltı, daha sonrasında ise yavaştan derse başlamamız bizim açımızdan iyi olacaktır. Bu rutinlere sabah yapabileceğimiz bir spor ya da küçük etkinlikler de ekleyebiliriz. Bu rutinleri tamamlamak bize enerji verecektir. Böylece ders çalışmaya daha motive şekilde başlayabiliriz.
Her gün ne yaptığını bilmek ne hissettiğini hatırlayabilmek adına günlük tutulabilir. Günlüğe duygularımızı aktararak bir sorunun olup olmadığını varsa buna nasıl bir çözüm bulabileceğimizi saptayabiliriz. Burada günlük, aslında kendimizi dinleme yöntemimizdir. Günlüğe baktığımızda psikolojimizin ne durumda olduğunu görebiliriz. Ayrıca günlük gibi kendimize ilerleyen zamanlar için küçük mektuplar da hazırlayabiliriz. Bunun için de kendimize yazdığımız küçük mektuplarla motivasyonumuzu yükseltebiliriz.
Egzersizleri hem sabah rutinlerimize ekleyebilir hem de günlük bir rutin veya alışkanlık haline getirebiliriz. Spor yapmak, pilates yapmak ders dışında sosyalleşmemizi sağlar. Böylece ders dışında aktiviteler yaptığımız için dersle kapana kısılmış hissetmeyiz. Ayrıca gidip bir yere spor yapmasak bile temiz hava zihnimiz için önemlidir. O yüzden haftada en az 2-3 gün de olsa bir yürüyüşün önemli olduğunu düşünüyorum. Zihnimiz açıldıkça öğrenme kapasitemiz de artacaktır.
Hep sınav sürecinin uzunluğundan bahsediyoruz. Bu süreçte kendimize de vakit ayırmayı unutmamalıyız. Kendimize ayırdığımız vakti bir zaman kaybı olarak değil aksine sınav sürecinin önemli bir parçası olarak görmeliyiz. Çünkü bütün rutinlerimizde bahsettiğimiz gibi motivasyonun asıl kaynağı biziz. Zihnimizi koruyamazsak motivasyonumuzu da koruyamayız. Bunu koruyabilmek için de arada kendi iç sesimizi dinlemeli ve dinlenmeye vakit ayırmalıyız. Bu dinlenme işini küçük bir hobi edinerek de yapabiliriz. Mesela ben kendime haftada bir gün yapboz yaparak vakit ayırıyordum. Yapboz yaparak müzik dinleyip rahatlıyordum. O yüzden sınav dönemimde kaç tane yapboz bitirdiğimi hatırlamıyorum. ☺️ ☺️ Kendimize bu tarz küçük aktiviteler bulabiliriz her zaman.
Aslında bu rutinlerin çoğuna baktığımızda hayatımızı unutmamız gerektiğini, derse kendimizi kapatıp başka şeyler düşünmeden çalışmanın ya da çalışamamanın motivasyonumuza zarar verdiğini görebiliriz. Sabah rutinleri, kendimizi dinlemek, egzersiz yapmak, kendimize ayırdığımız vakitler bizim kendimizi daha iyi hissetmemiz için önemlidir. Özgüvenimiz yerinde olduğu zaman motivasyon olarak düşmemiz de zorlaşır. İlk adım olarak aslında kendimize inanmamız gerekir.