21.07.2025
Umur DUYUL
Tuyun Akademi Kariyer Psikolojik Danışmanı
Herkese Merhaba,
Blog yazılarımızla öğrenci ve velilerimize rehber olup destek sunmaya devam ediyoruz. 2025 yılının eğitim öğretim yılının sonuna gelirken bugünlerde YKS’ye de yaklaşmış bulunuyoruz. Bazı kararları gözden geçirmenin zamanı geliyor. Bu seferki blog yazımda değineceğim konu mezuna kalma kararı. Bu kararı vermeden önce yazıma göz atmanızı öneririm.
YKS’de Mezuna Kalmak: Stratejik Rehber ve Başarı Yol Haritası
Bu yazıyı okuyan sevgili okuyucu, bu kararı vermek hiç de kolay değil, bunun farkındayım. İstatistikler ve bilimsel veriler ışığında ilerlediğimizde akla şu soru geliyor: Mezuna kalan öğrencilerin başarısı artıyor mu? Bunun cevabı durumdan duruma değişiyor. Mezuna kaldığında sayısalda 60 binden 10 bine gelen öğrencim de oldu daha önce sıralaması geriye düşen de. Bu kişinin disiplini, azmi, sene içindeki motivasyonu, duygularını iyi yönetmesi, mezun senesinde verimli çalışması, motivasyon tekniklerini bilmesi gibi faktörler ile yakından ilişkilidir. Bazen de geçmişe çok takılmak ya da gelecekle ilgili olumsuz tahminlerde bulunmak bu kararları almamızı zorlaştırabiliyor. Anı yaşamak ve düşünmek yapabileceğimiz iyi şeylerden biri olabilir. Hayatımızı o uzun şimdiyi Tanpınar’ın dizeleri eşliğinde bir kez daha düşünelim:
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında
Geçmiş olan geçip gitmiştir; gelecek olan ise gelmek üzeredir. Şimdi düşününce geçmişi “Lisede tercihimi şöyle yapsam iyi olurdu.” ya da “Şu kadar çalışsaydım keşke!” gibi cümleleri akıldan geçirmek bize sadece olumsuz duygular katacaktır. Tam tersine hayatı toz pembe görmek de uçuk hayaller kurmak da bizi düş kırıklığına uğratabilir. “Gerçekçi ol imkansızı iste!” gibi beylik laflar kulağa hoş da gelebilir. Mesleki tecrübeme dayanarak söylemeliyim ki başarılı insanların ortak özellikleri arasında gerçekçi olmak bulunur. Bu azimli olma özelliği ile birleştiğinde büyük ölçüde başarı da beraberinde geliyor. Haydi gelin gerçekçi kararınızı gözden geçirelim.
1. Mezuna Kalma Kararı
Mesleğini, bir ömür boyu bütün ilkelere ve kurallara sadık kalarak yapan yaşlı ustaya başarısının sırrını sordular:
Doğru kararları nasıl alabildiğini sordular:
Tecrübenin sırrını sorduklarında ise: Yine iki kelime dedi:
Durum tam da böyledir. En kötü karar, kararsızlıktır derler. “Seçmek seçmediğini kaybetmeyi göze almaktır.” demiş Andre Gide. Bir yol haritasını önümüze koymadan önce verdiğimiz kararın üzerinde düşünmek ve belki yazmak iyi olabilir.
Kemal Sayar bir yazısında bu durumu çok güzel anlatmış:
“Modern dünyada dikkate almamız gereken seçenekler artmıştır ve reddettiğimiz seçenekler, tüm albenileriyle bize uzaktan göz kırpmaya devam ediyor. Aklımız onlarda kaldığı için seçtiğimiz şeyden sağladığımız doyum azalmaktadır. Seçmediğimiz alternatifleri ve onların muhtemel getirilerini zihnimizden atamadığımız için seçtiğimiz şeyin bize yaşatacağı doyum yerine, seçmediklerimizin özlemiyle hayal kırıklığı hissederiz. Pek çok seçeneğe sahip olmanın bizi tedirgin etmesinin bir nedeni de tercihlerimizin artık tamamıyla bizim sorumluluğumuzda olmasıdır. Pek çok seçeneğe sahip olmanın bizi tedirgin etmesinin bir nedeni de tercihlerimizin artık tamamıyla bizim sorumluluğumuzda olmasıdır. Başarılar da başarısızlıklar da artık imkanlarla değil bizim seçimlerimizle, kararlarımızla ilgilidir; dolayısıyla muhtemel başarısızlıkların tek sorumlusu kendimiz oluruz. Başarısızlıklarımız için öne süreceğimiz bahaneler yoktur. Modern dünyada istenmeyen hayal kırıklığı yaratan her seçim, hatta umulduğu kadar haz vermeyen her olumlu yaşantı bile, kişinin kendisini suçlamasına yol açmaktadır. Kişi, tercih etmediği imkanlar ve kaçırdığı fırsatlar yüzünden pişmanlık duymakta, refah ve bolluğun ortasında mutsuz ve tatminsiz kalmaktadır.”
Hayatın bazı anları vardır. İnsan kendine dönüp “Şimdi ne yapmalıyım?” diye sorar. YKS sonrası yaşanan o kısa ama yoğun dönemde, bu soru zihninde defalarca dönüp durabilir. Bir yanda emeğinin karşılığını alıp üniversiteye hemen başlama düşüncesi; diğer yanda ise gerçekten istediğin bölüm ve üniversiteye yerleşme hayali… Mezuna kalmak demek, bir yıl daha sabretmek, aynı konulara yeniden çalışmak ve çoğu zaman yalnız hissetmek demektir. Bu yalnızlık ile ilgili öğrencilerimle konuştuğumda genellikle onları olgunlaştırdığını gördüm. İnsan bu kararı verirken sadece akademik başarıyı değil, psikolojik dayanıklılığı da göze almak zorunda kalıyor.
Bu kararda aile, öğretmenler, arkadaşlar, akrabalar vs. herkes farklı görüşler sunabilir. Ancak karar sonunda sana ait olacak. Bence asıl mesele ne tek bir sınav sonucu ne de farklı görüşler. Mesele, kendi iç sesini dinleyip neyi göze aldığını bilmendir.
Karar vermek kolay değil. Hele de geleceğini şekillendiren bir konuda. Ama en önemli kararlar, en büyük cesaretlerden sonra oluşur. Mezuna kalmak senin için belki de sadece bir yıl çalışmak değil aynı zamanda kendine inandığının bir göstergesi olabilir.
Unutma gerçek başarı sadece kazanmakta değil, doğru zamanda doğru kararları alabilmekte. Aynı zamanda yanlış kararlar verdiğinde de vazgeçmeden doğru kararları bulmaya çalışmakta diyebiliriz.
2. Mezun Senesinde Verimli Çalışma Planı
Tavsiyeler:
Motive olmak sanıldığı kadar zor mudur? Mezun olunan senede tekrar başlamak her şeye. Ya da psikolojik dayanıklılık denince akla ne geliyor? Şimdi zor olanı başardın ve bir karar verdin. İstediğin bir bölüm ve üniversite var ve bu hayalin için istemediğin bir bölüme gitmektense mezuna kalmayı tercih ettin.
Sıra bu işin duygu yönetimi kısmında. Nasreddin hoca “Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar.” demiş. Mezuna kalan öğrencilerin psikolojisini de en çok bunu yaşayanlar anlar sanırım. Motivasyonu artırmak ve duygu yönetimi için sana bazı önerilerim var:
🧠 1. Duygu Yönetimi: Stresi Tanı ve Dönüştür
✅ Ne Yapabilirsin?
📌 Mini Motivasyon Araçları:
Mezun yılının duygusal olarak en zor anları, çoğu zaman deneme sonuçlarının kötü geldiği ya da çevrendekilerin üniversiteye başladığı anlardır. Ama bu anlar geçer. O sırada senin büyüdüğün, sabrettiğin ve daha güçlendiğin bir dönem olur.
Negatif düşüncelerden kendini alıkoyman gerekebilir. Onun yerine pozitif dönüştürülmüş güçlü düşünceyi koymak iyi olur.
❌ Negatif Düşünce
✅ Dönüştürülmüş Güçlü Düşünce
“Yine yapamadım.”
“Bu kez zorlandım, ama bu da öğrenme sürecinin bir parçası.”
“Ben tembelim.”
“Şu an enerjim düşük ama bu değişebilir. Kontrol bende.”
“Diğerleri çoktan üniversitede.”
“Ben kendi yolumdayım. Geç değil, kararlı olmak asıl farkı yaratır.”
“Hiçbir şey öğrenemiyorum.”
“Anlamadığım yerler öğrenmem gereken yerler. Bu doğal.”
“Bir yıl daha dayanamayacağım.”
“Sadece bugünü atlatmam yeterli. Bir yıl değil, bir gün bir gün.”
“Denemelerde kötü gidiyorum, kazanamam.”
“Denemeler öğrenme araçlarıdır, sonuç değil süreç odaklıyım.”
“Kendime güvenim kalmadı.”
“Şu an yorgunum, ama bu güven eksikliği değil. Dinlenip yeniden başlayabilirim.”
“Pilotaj çok yüksek, ben kimim ki kazanayım?”
“Zor olması, imkânsız olduğu anlamına gelmez. Zoru başarmak için buradayım.”
“Her şeyi unutuyorum.”
“Tekrar etmeye ihtiyacım var, bu normal. Beynim çalışıyor, sadece tekrar istiyor.”
“Bu sınav beni mahvedecek.”
“Bu sınav sadece bir araç. Ben ondan daha güçlüyüm.”
4. Sınav Sürecini Yönetme
İyi bir süreç yönetimi; planlı çalışma, duygu kontrolü, zaman yönetimi ve sağlıklı alışkanlıklar üzerine kuruludur. Günde kaç saat çalıştığından çok, ne kadar verimli çalıştığın önemlidir. Ayrıca stres, kaygı ve zaman zaman gelen “Yapamayacağım” düşüncelerini fark edip onları yönetebilmek, süreci başarılı kılar.
Bu süreçte düşmek olağandır ancak asıl önemli olan her düşüşten sonra yeniden kalkabilme gücünü bulmaktır.
Başarılı olanlar hiç düşmeyenler değildir; her düştüğünde yeniden ayağa kalkabilenlerdir!
Umur DUYUL
Psikolojik Danışman